Bir an sonrası olmayabilir yaşamında. Eğer yaşamazsan o an hissettiklerini, sonrasında bunun ciğerin nedamet duyabilir ve ‘bilseydim ertelemezdim devam etmek istediğimi’ dersin…”
Hikayelerin dili, çocukların yaşlarına yakışır, dümdüz ve anlaşılır bir şekilde mutasavvertır, bu da onların lafız nişanarcıklarını ve lisan becerilerini vüruttirmelerine katkı sağlar.
üste, bu hatda, masalların çocukların duygusal zekasını nasıl vüruttirdiği ve onlara toplumsal bileğerlerin nite aktarıldığı incelenecek.
Mahdut ve anlaşılır tat alma organı kullanımı, masalların çocuklar aracılığıyla kolaylıkla izleme edilmesini ve anlaşılmasını sağlamlar.
– Tamam, ben de koşunacağım, sanarak ödenek vermiş Kasaba yöneticisinin şaşkınlığı daha da artmış:
Çocukların mektep çağında ve sonrasındaki ekol evetşantısında da yapıt okuyan bir fert olabilmesi derunin kesinlikle bu alışkanlığı bebekliğinde kazanmış olması gerekiyor. Sizler ne denli ona prototip olursanız o da kitaplara olan tuzakışkanlığını suhuletle kazanacaktır.
Bilgili Dede’nin emniyetsiz bir huyu da kimseden tek şey kabul etmemesi, istememesi ve beklememesi imiş… Kaynağını kimsenin bilmediği ve her insanın fanatik olduğu bir paylaşımcıymış Bilge Ağababa… Her gelen konuğuna bir şeyler ağırlama paha, sofrası cemi zahir olur, özellikle çocukları çok sevindirirmiş…
O zaman valörış ki, Limon Kız diyerek evlendirilmiş olduğu zenci kız, masal oku özge biri. Arkasından herif koşturup fukara avratı çağırtmış. Odaya gelince:
Sihirli Nar Masalı Bir zamanlar, bir padişbeddua oğullarını sınamak ve onları hayata hazırlamak yürekin bir deneyime antremek istemişti. Vezirleri ile…
Ülkelerin birinde bilge bir ölümlü evetşarmış. Varlığından haberdar olan her insanın fikirlerine saygı gösterdiği, hayatın devamı muhtevain tavsiyeler istediği, katlaştıkları olayları yorumlatıp gelecekle dayalı mütalaalerini aldıkları bu hakim adamın tatlı mı tatlı bir dili, herkesi kendine hayran bırakan hoş sohbeti, kimseyi kırmayan sımsıcak bir yüreği varmış.
İşi görülen sağlamlığına kavuşan tilki bir teşekkürname da etmeden ordan uzaklaşıcakken Yardımsever Leylek tilkinin gıyabında seslenmiş:
Keloğlan ve sirk sahibiKeloğlan yine bir maceraya atılmış. Gel, onunla bu arada biz de o maceraya atılalım.
Hay aptal kız hay, demiş, bir yol başını kaldırıp da ağaca baksaydın, o dem kimin tatlıca bulunduğunu anlardın!
Her öykü, onlar dâhilin rahatlatıcı bir macera, her konu erinçli bir uykuya namuslu atık bir hamle olacak.